top of page

Galaksi Gezgini’nin A’dan Z’ye Uzay Terimleri Sözlüğü

Galaksi Gezgini olarak size gördüklerimi anlatırken bazen spesifik uzay terimleri kullanmam gereken zamanlar olacak. Mesela "Kozmik Mikrodalga Arkaplan Işıması" dediğim zaman kafanız karışabilir. Bu yüzden sizin için bu uzay terimleri sözlüğünü hazırladım. Ayrıca uzay ile ilgili terimler hakkında bilgi sahibi olarak arkadaşlarınıza hava da atabilirsiniz. Ama çok ben bilirimcilik oynamamaya çalışın!

 

Bilmeniz gereken A’dan Z’ye bütün uzay terimleri:

A    B    C    Ç    D    E    F    G    H    I    İ    J    K    L    M    N    O    P    R    S    T    U    Ü    V    Y    Z   W

A

Aberasyon: Yıldızların konumlarındaki görünür değişim.

Afel: Güneş'in etrafında olan cismin Güneş'e en uzak olduğu mesafe.

Albedo: Uzaydaki yüzeylerin üzerine düşen enerjiyi yansıtma kapasitesi.

Alcyoneus Gök Adası: İki ucunun birbirine uzaklığı 16 milyon ışık yılı olan, evrendeki en büyük galaksi.

Alt Meridyen: Meridyenin ufuk altında kalan kısmı.

Alt ve Üst Küme Gezegen: Bir gezegenin diğer gezegenin yörüngesinin içinde (alt küme) veya dış yörüngesinde (üst küme) bulunmasına göre aldığı sınıf.

Anakol Yıldızlar: Evrenin %90'ı bu yıldızlardan oluşur. Hidrojeni helyuma dönüştüren yıldızlardır.

Andromeda Galaksisi: Samanyolu Galaksisi'ne 2,2 milyon ışık yılı uzaklığındaki M31 isimli galaksi.

Antropojen: İnsan kaynaklı oluşan zararları tanımlamak için kullanılan tanım.

Apollo Projeleri: NASA tarafından gerçekleştirilen insanlı ve insansız Ay projeleri. 

Asteroit: Küçük hacimli ve kütleli gök taşları.

Asteroit Kuşağı: Asteroitlerin çoğunun bulunduğu, Mars ile Jüpiter yörüngeleri arasındaki kuşak.

Astrobiyoloji: Evrende yaşamın ortaya çıkmasını ve evrimini konu alan bilim dalı. 

Astronomi: Gök cisimlerinin hareketlerini, kökenlerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini gözleyen ve açıklayan bilim dalı.

Astronomik Birim (AU): Dünya ile güneş arasındaki mesafe olan 149,6 milyon km'lik uzaklık. Evrendeki büyük uzaklıkları ifade etmek için kullanılır.

​Astronomik geçiş: Bir cismin, büyük bir gök cisminin önünden geçerken gözlemcinin onu siyah nokta olarak görmesi.

Astronot: Dünya'nın dışında görev alan yıldızlararası yolcular. Örn: Galaksi Gezgini.

Astrosismoloji: Yıldızların içindeki doğal salınımı gözlemleyerek yıldızın iç yapısını, bileşimlerini ve yaşını bulmak için kullanılan teknik.

Aşırı Dağınık Galaksi: Gaz oranı seyrek, parlaklığı az ve yaşlı yıldızları olan galaksiler.

Atarca (Pulsar): Hızla dönen, uzaya radyo dalgaları gönderen, güçlü manyetik alana sahip nötron yıldızları.

Atarca (Pulsar) Gezegenleri: Atarcaların çevresinde dönen gezegenlere verilen isim.

Atmosfer: Dünyanın ve bazı gezegenlerin etrafını saran, çoğunlukla gazlardan ve buharlardan oluşan katman.

Atmosfer Basıncı: Havanın uyguladığı basınç.

Atmosfer Basınç Birimi: Hektopaskal (hPa), milibar (mbar) veya inç cıva (inHg).

Atmosfer Döngüsü: Atmosferdeki hava ve su döngüsü.

Atmosferik Kaçış: Bir gezegenin atmosferinin seyrelmesi veya kaybolması.

Atmosferik Kırılım: Işığın atmosferden geçerken ilerlediği düz çizgiden sapması ve frekansının değişmesi.

Atmosfer Kirliliği: Atmosferin iç veya dış ortamının kirlenmesidir. Hava kirliliği olarak da bilinir.

Atmosferik Nem: Havada taşınan su buharı miktarı.

Atmosfer Olayları: Dünya’nın atmosferinde yaşanan fizyolojik değişimler nedeniyle yaşanan hava durumları. (Ör: Yağmur, Kasırga, Kar)

Ay: Dünya'nın tek doğal uydusu.

Ay Tutulması: Ay Dünya'nın arkasına dolanıp dünyanın gölgesine girdiğinde gerçekleşen doğa olayı.

Ayın Evreleri (Fazları ya da Safhaları): Güneşin ışığını yansıtan ayın dünyadan görünen aydınlık yüzeyler

 

Alfabeye Geri Dön!

B

Barometre: Atmosferdeki basıncı ölçmeye yarayan, cıva dolu tüp.

Batmayan Yıldız: Günlük hareketinde ufkun altına inmeyen yıldız.

Baily Boncuğu: Güneş tutulması sırasında Ay’ın kenarında beliren ışık huzmesi.

Barometre: Atmosfer basıncını ölçmek için kullanılan aygıt.

BD+17°3248: Evrendeki en eski ikinci yıldız. 

Beyaz Cüce: Giderek soğuyan, küçük ve çok yoğun bir çökmüş yıldız.

Beyaz Delik: Kara deliğin aksine içine çekmeyen, ışığı ve maddeleri iten varlığı kanıtlanmış kozmik cisim.

Blanet: Kara deliklerin çevresinde dönen gezegenler.

Boötes Boşluğu: Bilinen en büyük kozmik boşluk. Bknz: Kozmik boşluk.

BOSS Büyük Duvarı: Büyük galaksi gruplarının ve galaksilerin birbirlerine göre dağılımını incelemek amacıyla yapılmış gözlem çalışması.

Bulutsu: Yıldızlararası gaz ve tozdan oluşan bulut.

Buz Devleri: Katı bir yüzeyi olmayan ve gazlardan oluşan soğuk gezegenler.

Buz Gezegenleri: Soğuk ve donmuş bir kriyosferi olan soğuk gezegenler.

Büyük Birleşme: Boyutları yakın iki büyük galaksinin çarpışarak daha büyük bir galaksi ortaya çıkarması.

Büyük Çekici (The Great Attractor): Evrendeki her şeyi kendisine doğru çektiği düşünülen ve ne olduğu tam olarak bilinmeyen güç.

Büyük Çöküş: Evrenin kendi içine çökeceğini savunan teori.

Büyük Donma (Isı Ölümü): Evrenin genişledikçe daha soğuk bir yer haline geleceğini ve en sonunda entropik hale gelmesi.

Büyük Filtre Teorisi: Akıllı varlıkların oluşumunu ve hayatta kalmasını engelleyen “filtreler” olduğunu savunan teori.

Büyük Kırmızı Leke: Jüpiter'de yüzyıllardır devam eden fırtına.

Büyük Köpek Cüce Gök Adası: Samanyolu'na en yakın galaksi.

Büyük Macellan Bulutu: Samanyolu Galaksisi’ne komşu cüce galaksi.

Büyük Patlama (Big Bang): Evrenin başlangıcını tetiklediği düşünülen olay.

Büyük Sıçrama: Evrenin yeterince genişledikten sonra daralmaya başlayacağını savunan teori.

Büyük Yırtılma: Karanlık enerjinin gücünün artacağını ve evreni tamamen parçalayacağını savunan teori.

Alfabeye Geri Dön!

C

Canopus: Gökyüzünün en parlak ikinci yıldızı.

Cassini Uzay Aracı: 1997'de NASA, ESA ve ASI iş birliğiyle fırlatılan ve Satürn'ü incelemek için 2017'ye kadar görev yapan bir uzay aracı.

Ceres: Mars ile Jüpiter arasındaki cüce gezegen.

Chandrasekhar Limiti: Beyaz cüce yıldızlarının maksimum kütle sınırı.

Chthonian Gezegenleri: Hidrojen ve helyumdan arınmış gaz devi.

Curiosity Uzay Aracı: NASA'nın 2012'de Mars'a gönderdiği bir keşif aracı.

Cüce Galaksi: 1000 ila birkaç milyar yıldızdan oluşmuş küçük galaksilerdir.

Cüce Gezegen: Yörüngesini temizleyecek kadar yeterince kütle çekimi olmayan gezegenimsi gök cisimleri.

Alfabeye Geri Dön!

Ç

Çarpışma: İki veya daha fazla gök cisminin kütle çekim veya dış kuvvetler nedeniyle birbiriyle çarpışması. 

Çekim Kuvveti: Kütlesi olan cisimlerin uyguladığı kuvvet. Bknz: Kütle çekim kuvveti

Çekimsel Merceklenme: Büyük kütleli bir nesnenin, arkasında bulunan başka bir nesneden gelen ışığı bükmesi ve büyütmesi.

Çekirdek: Bir gök cisminin merkezindeki en yoğun ve sıcak nokta.

Çekirdeksiz Gezegenler: Teorik olarak çekirdeği olmayan gezegenler.

Çerenkov Işınımı: Ortamdaki ışıktan daha hızlı hareket eden bir parçacığın meydana getirdiği ışınım.

Çift Gezegenler: Birbirlerini takip ederek dönen ve aynı yörüngeyi paylaşan iki gezegen.

Çift Yıldız: Birbiri çevresinde dolanan iki yıldız.

Çubuklu Sarmal Galaksi: Merkezleri çubuk şeklinde olan sarmal galaksilerdir. (Örn: Samanyolu Galaksisi)

Çoğul Birleşme: Üç veya daha fazla galaksinin çarpışması.

Alfabeye Geri Dön!

D

Değişen Yıldız: Parlaklığı zamana bağlı olarak değişim gösteren yıldız.

Demir Gezegenleri: Çekirdeklerinde demir elementi bol bulunan ve genellikle mantosu olmayan gezegenler.

Dış Gezegenler: Yıldıza daha uzak olan gaz gezegenleridir ve birbirleriyle aralarındaki mesafa fazladır.

Doğmayan yıldız: Günlük hareketinde ufkun üstüne çıkmayan yıldız.

Dolanma: Bir cismin, bir nokta yada başka bir cisim çevresinde yaptığı yörünge hareketi.

Doopler Etkisi: Işık kaynağı gözlemciye göre veya gözlemci kaynağa göre uzaklaşıyor yada yaklaşıyor ise kaynaktan gelen ışınımın dalga boyu veya frekansındaki değişim.

Döteryum (Ağır hidrojen): Hidrojenin kararlı izotoplarından birisidir. Nükleer füzyonda kullanılan

Dünya: Güneş Sistemi’nde insanoğlunun yaşadığı gezegen.

Dünya Benzerleri: Boyut olarak Dünya'ya benzeyen ve yaşanılabilir bölge koşullarını sağlayan gezegenler.

Düzensiz Galaksi: Spesifik bir şekli olmayan ve diğer galaksilere kıyasla daha küçük olan galaksiler.

Düşük Basınç: Havadaki gaz yoğunluğunun daha az olması.

Dyson Küresi: Bir yıldızı tamamen çevreleyen ve enerjisini yakalayan tip 2 uygarlık yapısı.

Alfabeye Geri Dön!

E

EBLM J0555-57Ab: Evrendeki en küçük yıldız.

Eksantrik Jüpiter: Merkezi ortada olmayan, elips şeklinde yörüngeye sahip olan gaz gezegeni.

Eksen: Uzayda yön, uzaklık, açı, bakışım, konum ya da devinimleri ölçmek için kullanılan durağan bir doğru, yarım doğru ya da doğru parçası.

Eksen Eğikliği: Bir gök cisminin dönme ekseni ile yörünge ekseni arasındaki açı.

Ekzosfer: Dünya atmosferinin üst sınırı.

Elektromanyetik tayf: Tüm dalga boylarındaki elektromanyetik ışınımların oluşturduğu tayf.

En içteki kararlı dairesel yörünge: İki kara deliğin birleşmeden önceki tam yörüngeleri.

Evre: Tekrarlı olaylarda bir dönem içindeki her bir noktanın konumu.

Alfabeye Geri Dön!

F

Fermi Baloncukları: Tam olarak ne oldukları bilinmeyen, büyük ve enerji dolu kabarcıklar.

Fermi Gama Işını Uzay Teleskobu: Gama ışınlarını tespit etmek için kullanılan teleskop.

Foton: Işık veya diğer elektromanyetik radyasyon parçacığı.

Foton Küresi: Kara deliğin sınırı. Yer çekiminin çok yüksek olması nedeniyle fotonların sürekli dönmeye başlaması ile oluşan küre.

Fotometri: Yıldızların parlaklıklarını ölçmek için kullanılan teknik.

Fotosfer: Yıldızın yüzeyine verilen isimdir. Yıldız lekeleri bu kısımda görülür.

Alfabeye Geri Dön!

G

Galaksi: Milyonlarca yıldız kümelerinden, bulutsu ve gaz bulutlarından oluşmuş bağımsız uzay adası.

Galaksi Dışı Gezegenler: Samanyolu Galaksisi dışındaki bütün gezegenler.

Galaksilerarası Yıldızlar: Herhangi bir galaksiye bağlı olmayan, evrendeki yalnız yıldızlar.

Gama Işını: Dalga boyu x-ışınlarından daha kısa, daha yüksek enerjili fotonların oluşturduğum ışınım.

Ganymede: Jüpiter’in en büyük uydusu.

Garip Radyo Çemberleri: Dairesel veya halka şeklinde görünen parlak radyo sinyalleri.

Gaz Devi: Büyük bölümü gazlardan oluşan gezegen.

Gaz Cücesi: Neptün'den daha az kütleye sahip gazsal gezegenler.

Geç Dönem Ağır Bombardıman (Ay Tufanı): 4,1 ila 3,8 milyar önce yaşandığı düşünülen, Güneş Sistemi'ndeki iç yörünge gezegenlerine asteroit ve meteor yağdığı dönem.

Gel-Git: Büyük denizlerde suların yükselmesi ve altı saat sonra normal düzeyin altına inmesi olayı.

Gelgit Çekimi: Bir cismin başka bir cisme uyguladığı kütleçekimi.

Genel Görelilik: Albert Einstein tarafından geliştirilen kütle çekimi gibi kuvvetlerin uzay-zamanın eğrilmesi hakkında fizik teorisi.

Gezegen: Yıldız çevresinde dolanan, ondan aldığı ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı.

Gezegensel Sınır Tabakası (Planetary Boundary Layer - PBL):  Dünya atmosferinin en alt kısmıdır ve yer yüzeyinden yaklaşık 100 ila 2000 metre yüksekliktedir.

GLASS-z12: Evrendeki en eski galaksi.

GN-z11: Gözlemlenebilir evrenin sınırındaki en uzak galaksi.

Goldilocks Gezegenleri: Yaşanılabilir bölge koşullarını sağlayan gezegenler.

Gök Birimi (GB): Dünya - Güneş arasındaki ortalama uzaklık. 1 GB = 149.600.000.000 km

Gök Cismi: Uzaydaki cisimlerden her biri

Gök Taşı: Gökyüzünden Dünya'ya düşün her türlü taş.

Gözlemlenebilir Uzay: Işığın veya diğer elektromanyetik radyasonun bize ulaşabildiği uzayın kısmı.

Gustave Hermite: Atmosferi incelemek için meteoroloji balonunu icat eden kişi.

Günberi (Perihelion): Bir gezegen ya da gök cisminin yörüngesinde Güneş’e en yakın olduğu nokta.

Güneş: Güneş sisteminin merkezinde bulunan yıldız.

Güneş Tutulması: Ay'ın Dünya ile Güneş arasına geçerek Güneş'i tamamen veya kısmen kapattığı astronomik olay.

Güneş Sistemi: Dünya’nın da bulunduğu 1 güneşin çevresinde dönen 8 gezegeni kapsayan tanım.

Güneş Tutulması Gözlüğü: Güneş tutulmasını izlemek için özel filtreli gözlük.

Günöte (Aphelion): Bir gezegen ya da gök cisminin yörüngesinde Güneş’e en uzak olduğu nokta.

Alfabeye Geri Dön!

H

Halley Kuyruklu Yıldızı: 76 yılda bir gözlemlenen kuyruklu yıldız.

Halkalı Galaksi: Kısmen parlak olan merkezin çevresinde halka şeklindende dönen cisimlerin oluşturduğu galaksi.

Halkalı Güneş Tutulması: Ay'ın Dünya'ya uzak olduğu bir konumdayken Güneş'i tam kapatamaması ve bir hare gibi Güneş'in Ay'ın arkasından dairesel bir şekilde görülebildiği güneş tutulması.

Hava Kirliliği: Atmosferin doğal özelliklerini değiştiren herhangi bir kimyasal, fiziksel veya biyolojik ajan tarafından iç veya dış ortamın kirlenmesi.

Hayvanat Bahçesi Hipotezi: Dünya dışı varlıkların insanlardan haberdar olduğuna ama izlemeyi seçtiklerini savunan teori.

Hektopaskal (hPa): Atmosfer basıncını tanımlamak için kullanılan birimlerden biri.

Henry Tracey Coxwell: James Glaisher ile birlikte bir hava balonuyla stratosfere ulaşarak ilke imza atan kişi.

HD 1 Galaksisi: 13,463 milyar ışık yılı uzaklığı ile Dünya'ya en uzak galaksi.

HD 98800: Dört farklı yıldızdan oluşan çoklu yıldız sistemi.

Helyum Gezegenleri: Atmosferlerinde helyumun daha fazla olduğu gezegenler.

Herkül-Kuzeytacı Büyük Duvarı: Evrendeki en büyük oluşum.

Hibrit Güneş Tutulması: Tam ve Halkalı güneş tutulmasının birleşimi. En nadir güneş tutulmasıdır.

Hipernova: Süpernovadan yüzlerce kat güçlü yıldız ölümü.

Hiyanus Gezegenleri: Hidrojen atmosferleri, sıcak ve okyanusla kaplı gezegenler.

Hubble Uzay Teleskobu: Derin uzaydaki galaksileri, yıldızları ve diğer astronomik nesneleri incelemek için kullanılan bir uzay teleskobu.

Hidrojen Yanması: Hidrojeni (protonu) daha ağır elementlere dönüştüren füzyon olayı.

Hoag Cismi: Dış halkası olan yuvarlak galaksi.

Homosfer: Troposfer, stratosfer, mezosfer ve termosferin alt kısmını kapsayan atmosfer kümesi.

Alfabeye Geri Dön!

I

Icarus: En uzak yıldız.

Islak Birleşme: Gaz oranı zengin galaksilerin birleşmesi.

Işık Yılı: Işığın bir yılda aldığı yol. 9.000.000.000.000 km.

Işık Hızı: Işığın boşluktaki hızı. Saatte 1.080.000.000 km.

Işınım Bölgesi: Enerjiyi (fotonları) taşıyan ve çekirdeği sarmalayan bölge.

Alfabeye Geri Dön!

İ

İç Gezegenler: Yıldızlarına yakın, karasal gezegenlerdir. Aralarındaki mesafe dış gezegenlere göre daha azdır.

İyonosfer: Yer atmosferinde atom ve moleküllerin Güneş ışınları ve kozmik ışınlar tarafından iyonlaştırıldığı katman.

İki Yıldızlı Gezegenler: İki tane yıldızın çevresinde dönen gezegenler.

İkili Yıldız Sistemi: İki yıldızın birbiri etrafında dönmesiyle oluşan sistem.

İkili Birleşme: İki galaksinin çarpışması.

İnç Cıva (inHg): Atmosfer basıncını tanımlamak için kullanılan birimlerden biri.

İnterferometri: Bir gök cismine farklı konumlardan gözlemleyerek daha ayrıntılı ve kaliteli sonuçlar çıkarmak.

İo: Jüpiter'in en içteki büyük uydusu ve Güneş Sistemi'ndeki volkanik açıdan en aktif cisim.

Alfabeye Geri Dön!

J

J1407b: 37 tane halkasıyla evrende en fazla halkaya sahip gezegen.

James Glaisher: Henry Tracey Coxwell ile birlikte bir hava balonuyla stratosfere ulaşarak ilke imza atan kişi.

James Webb Teleskobu: Uzaya gönderilen ve özellikle kızılötesi dalga boyunda incelemeler yapmak üzere tasarlanmış uzay teleskobu.

Jeodezi: Yer yüzünün biçimi ve boyutları ile ilgilenen bilim dalı.

Jeoid: Yerçekimi kuvvetinin her noktada aynı ve Yer' in dönüş gücü ile tam dengede olduğu yer küre biçimi.

Joseph-Michel ve Jacques-Etienne Montgolfier: 1783 yılında sıcak hava balonunu icat eden Fransız kardeşler.

Jüpiter: Güneş sisteminin en büyük gezegeni.

Alfabeye Geri Dön!

K

Kadir: Bir yıldızın veya gözlemlenen diğer astronomik cisimlerin parlaklığının ölçüsü.

Kaçma Hızı: Bir cismin başka bir cismin çekim alanından tamamen kurtulması için gerekli hız.

Kahverengi Cüce (Başarısız yıldız): Yeterince büyük olmadığı için nükleer füzyon yapamayan kahverengi gök cisimleri.

Kara Cisim: Üzerine düşen bütün dalga boylarındaki ışığı hiç yansıtmadan olduğu gibi soğuran ve sonra tekrar yayan sanal cisim. Yaydığı ışınım sadece sıcaklığına bağlıdır.

Kara Delik: Evrende bulunduğu sanılan en yoğun madde. Karadelikten kaçma hızı ışık hızından daha büyük olduğu için oradan ışık bile kurtulamaz.

Karanlık Enerji: Gözlemlenebilir evrenin genişlemesini hızlandıran ve hala tam olarak anlaşılamayan gizemli bir enerji.

Karanlık Hale: Büyük Patlama'dan sonra enerji dalgalarının kendi yer çekimine yenik düşmesiyle oluşan, galaksilerin oluşması için gereken en temel yapı.

Karanlık Madde: Elektromanyetik ışınım yapmayan ve kütleçekimi etkileriyle fark edilen ancak doğası hala bilinmeyen madde.

Karanlık Yıldız: Karanlık maddeden oluşmuş yıldız.

Karbon Gezegenleri: Teorik olarak atmosferlerinde oksijenden çok karbon bulunduran gezegenler.

Kardashev Ölçeği: Medeniyetlerin gelişmişliklerini 4 sınıfa ayıran ölçek.

Karışık Birleşme: Gaz oranları az ve çok olan galaksilerin birleşmesi.

Karl Scheele: Oksijeni izole eden ilk kişi.

Katı Vakum: Çok az atom veya molekülün olduğu, basıncın çok düşük olduğu alan.

Kendi Kendini Yok Etme Hipotezi: Evrendeki diğer uygarlıkların birbirlerini yok ettiğini savunan teori.

Kepler-70b: 7027°C sıcaklığı ile evrenin en sıcak gezegeni.

Kessler Sendromu: Dünya yörüngesindeki uyduların birbirleriyle veya başka bir uzay çöpü ile çarpışması ve uzay kirliliğinin artması.

Kırmızı Galaksi: Aktif olarak yıldız oluşturmayan, parlaklığı, kütlesi ve sıcaklığı az galaksiler.

Kilonova: İki nötron yıldızının çarpışması sonucu ortaya çıkan patlama.

Kızarma (kızıllaşma): Bir ortamdan geçen ışınımın mavi dalgaboylarının daha çok soğurulması sonucu, olduğundan daha kırmızı görünmesi.

Konveksiyon bölgesi: Yıldızlarda enerjinin ışıma bölgesinden yüzeye çıkararak ışık ve diğer enerjinin açığa çıkmasını sağlayan bölge. Ayrıca yıldızdaki patlamaları ve lekeleri yaratan bölge.

Kozmik Boşluk: Evrende maddelerin ve galaksilerin seyrek olduğu yerler.

Kozmik Mikrodalga Arkaplan Işıması (CMB): Büyük Patlama’dan sonra kalan gök cisimleri arasındaki ısı kalıntıları. Evrenin en yaşlı ışığı.

Kozmik Işınlar: Uzayda çok yüksek enerjilerle hareket eden parçacıklar.

Kozmoz: Evren.

Kozmogoni: Evrenin yaratılışını inceleyen bilim.

Kozmoloji: Evrenin yapısını ve gelişimini inceleyen bilim.

Kriyosfer: Gezegeni küresel olarak kaplayan donmuş toprağa verilen isim.

Kuasar: Güçlerini süper kütleli kara deliklerden alan parlak, Yıldız benzeri radyo kaynağı.

Kum Gezegenleri: Dünya'daki çöllere benzeyen ve yüzeyinin çoğu bu türde olan gezegenler.

Kuru Birleşme: Gaz oranları düşük olan galaksilerin birleşmesi.

Kuyruklu Yıldız: Buz, toz ve kayadan oluşan, buharlaşırken çıkardığı gazlarla kuyruğu var gibi görünen gök cismi.

Küçük Birleşme: Büyük galaksinin küçük galaksiyi yutması.

Küçük Gezegen: Asteroit.

Kütlesel Çekim: Gezegenlerin veya cisimlerin diğer cisimleri merkezine doğru çekmesi.

Kütle Çekim Kilidi: Eş zamanlı dönüş. Yörüngedeki bir astronomik cismin aynı yörüngede olduğu nesneye her zaman aynı yüze bakması.

Alfabeye Geri Dön!

L

Lagrange Noktaları: İki gök cisminin kütleçekimlerinin oluşturduğu merkezkaç kuvvetini dengelediği özel uzay bölgeleri.

Lepton: Temel parçacıklardan birisi ve maddenin yapı taşıdır. En çok bilineni "elektron" olmak üzere altı çeşit lepton vardır.

Laika: Uzaya çıkan ilk köpek.

Lav gezegenleri: Yüzeylerinin çoğu veya hepsi lav ile kaplı gezegenler.

Litosfer: Yer kabuğunun en üst katmanı, aynı zamanda fay hatlarının bulunduğu ve depremin gerçekleştiği kat.

Alfabeye Geri Dön!

M

M Teorisi: Beş Sicim Kuramı’nı birleştiren ve 3 boyutlu evrenin 11 boyutlu olduğunu öne süren teori.

Magnetar: Yüksek x-ışını ve gama ışını yayan nötron yıldızları.

Mars (Kızıl Gezegen): Güneş Sistemi’ndeki dördüncü gezegen.

Mavi Cüce: Beyaz cücelerin soğuduktan sonra dönüşeceği teorik yıldızlar.

Mavi Galaksi: Aktif olarak yıldız oluşturan, parlaklığı, sıcaklığı ve kütlesi yüksek olan galaksiler.

Merceksi Galaksi: Spiral kolu olmayan ve büyük bir diske sahip olan galaksilerdir.

Merkür: Güneş Sistemi’nin en küçük gezegeni.

Meteor: Gezegenler arasında dolaşan taş parçacıklarından her biri.

Meteoroloji: Atmosfer ve hava olaylarını inceleyen bilim dalı.

Meteor Krateri: Bir meteorun bir yüzeye düşmesiyle oluşan krater.

Methuselah: Evrendeki en yaşlı yıldız.

Milibar (mbar): Atmosfer basıncını tanımlamak için kullanılan birimlerden biri.

Milisaniye Pulsar: 10 milisaniyeden az dönme periyotları bulunan pulsarlar.

Morgan-Keenan (MK) Sınıflandırması: Evrendeki yıldızları A-Y harfleri ile sınıflandıran sistem.

Alfabeye Geri Dön!

N

Nadir Dünya Hipotezi: Akıllı yaşam formlarının gelişmesi için Dünya gibi gezegenlerin nadirliğini savunan teori.

NASA: Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi.

Nemli Birleşme: Gaz oranları yakın galaksilerin birleşmesi.

Nebula: Bulutsu.

Neptün: Güneş sisteminin en rüzgarlı gezegeni.

Nötrino: Işık hızına yakın hıza sahip, elektriksel yükü sıfır olan ve maddelerin içinden neredeyse hiç etkileşmeden geçebilen parçacıklar.

Nötrino Dedektörleri: Yıldızlarda nükleer reaksiyonlarda üretilen nötrinoları tespit etmek ve enerji üretimini anlamak için kullanılan araçlar.

Nötron Yıldızı: Neredeyse tümüyle nötronlardan oluşana kadar kendi içine çökmüş bir yıldız çekirdeği.

Alfabeye Geri Dön!

O

Olay Ufku: Işık ve maddenin kaçamadığı bölge.

OMG Parçacığı: Işık hızından %0,000 000 000 000 000 000 000 0051 yavaş hareket eden kozmik ışın.

Oort Bulutu: Güneş Sistemi’ni saran donmuş gök cisimleri kuşağı.

Oumuamua: Güneş Sistemi’nin dışından gelen ilk gök cismi.

Alfabeye Geri Dön!

P

Panspermia Teorisi: Yaşamın uzaya yayılma teorisi. Mikroorganizmaların kozmik taşıyıcılarla gezegenler arasında taşındığını öne sürer.

Paralaks Yöntemi: Açısal kaymaya dayanarak yıldızın uzaklığını hesaplama tekniği.

Parçalı Ay Tutulması: Ay'ın sadece bir kısmı Dünya'nın gölgesine girer ve Ay’dan bir ısırık alınmış gibi görünür.

Parçalı Güneş Tutulması: Dünya, Ay ve Güneş'in aynı hizada olmamasına rağmen Ay'ın Güneş tutulmasına neden olması.

Plazma: Atomları kısmen veya tamamen iyonlaşmış, yüksek basıçla sıkıştırılmış gaz.

Polaris (Kutup yıldızı): Gökyüzünde her zaman kuzeyi gösteren yıldız.

Protogezegenler: Gezegenlerin ilk oluşum merkezleri.

Pulsar: Mıknatısal kutuplarından elektromanyetik ışınım yayan, dönen bir nötron yıldızı.

Alfabeye Geri Dön!

R

Radyo Işınımı: Dalgaboyu 1 cm' den büyük elektromanyetik dalgalar.

Radyo Teleskop: Gök cisimlerinin yaydığı radyo ışınımını gözlemek amacıyla geliştirilen teleskop.

Radyo Galaksi: Güçlü manyetik alanlar nedeniyle çok fazla radyo ışınımı yapan galaksiler.

Relativistik Işıma: Kara deliğin bir cismi içine çekerken cismin arkasında bıraktığı buhar.

Richard Assmann: Teisserenc de Bort ile birlikte 1902'de stratosferin keşfini yapan bilim adamı. Aynı zamanda kauçuk hava balonlarını icat eden kişi.

Alfabeye Geri Dön!

S

Samanyolu Galaksisi: Güneş Sistemi’nin bulunduğu galaksi.

Sarmal Galaksi: SA ve SAB sınıfı galaksiler. Spiral kolları ile tekerleğe benzerler.

Saros: Saros döngüsü, Ay evrelerinin döngüsünü izler ve 18 yıl 11 saat ve 8 saat sürer.

Satürn: Güneş sisteminin ikinci en büyük gezegeni.

Schwarzschild Kara Deliği: Açısal momentum ve elektriksel yükü olmayan kara delikler.
Sera Etkisi: Yer yüzeyine düşen enerjinin atmosfer ile hapsedilmesi ve yüzey sıcaklığının korunması.

Serseri Gezegen: Yıldızı olmayan ve uzayda dolaşan gezegenler. (yetim, serbest, yıldızlararası, haydut, göçmen, gezgin veya yıldızsız gezegen)

Serseri Kara Delik: Evrende dolaşan kara delikler.

Segue 2: Evrendeki en küçük galaksi.

Sıcak Jüpiterler: Jüpiter'e benzeyen ama yıldızlarına daha yakın bir yörünge alan gezegenler.

Sıcak Neptünler: Neptün ve Uranüs'e benzeyen ama daha sıcak olan gezegenler.

Silikat Gezegenler: Silikat temelli kayacıl kabukları bulunan ve metalik çekirdekleri olan gezegenler.

Sirius Yıldızı (Akyıldız): Gökyüzünde görülen en parlak yıldız.

Sismik Dalga: Deprem, volkanik patlama, toprak kayması veya büyük bir patlama nedeniyle oluşan, yeryüzünde dalgalar halinde hareket eden enerji.

Solucan Deliği: Uzayda bir noktayı diğerine bağlayan teorik tünel.

Spektroskopi: Yıldızların yaydığı ışığı renklere ayırmak için kullanılan teknik.

Stephenson 2-18: Evrenin en büyük yıldızı.

Stratosfer: Güneş’ten gelen ultraviyole ışınlarını emen ve dağıtan ozon tabakası.

Su Gezegenleri: Yüzeylerinde veya yüzey altlarında önemli miktarda su bulunduran gezegenler.

Süpernova: Enerjisi biten büyük yıldızların şiddetle patlaması.

Süredurum Kuramı: Evrenin bir başlama tarihinin olmadığını savunan teori.

Süper dünyalar: Dünya'dan boyut ve kütlesel olarak daha büyük gezegenlere verilen isim. Dünya'daki yaşanılabilir koşulları sağladıkları için söylenmezler.

Swift J1818.0-1607: Evrendeki en genç yıldız.

Alfabeye Geri Dön!

T

Tabby Yıldızı: Dyson küresi ile çevrelendiği düşünen yıldız.

Taç Küre: Yıldızların plazmadan oluşan gaz yuvaları.

Taçküre Kütle Atımı: Güneş’in taçküresinde oluşan ve plazma fırlatılmasına neden olan Güneş patlaması.

Tam Ay Tutulması: Ay, Dünya’nın umbrasına, yani tam gölgesine girer ve güneş ışınlarının Dünya atmosferinde kırılması nedeniyle gökyüzünde kızıl veya bakır tonlarında görünür.

Tam Güneş Tutulması: Ay'ın Dünya ile Güneş arasına tam olarak girmesi.

Teisserenc de Bort: Richard Assmann ile birlikte 1902'de stratosferin keşfini yapan bilim adamı.

Terminatör Hattı: Bir gök cismi yüzeyinde, aydınlık gündüz tarafını karanlık gece tarafından ayıran çizgi. Bu, güneşin doğuşu ve batışının meydana geldiği çizgidir.

Termosfer: Kutup ışıkların meydana geldiği ve yapay uyduların bulunduğu katman.

Tekillik (Singularity): Kara deliklerin merkezi. Kütleçekimin sonsuz olduğu ve fizik kurallarını yıkan nokta.

Thorne-Zytkow Cismi: Bir nötron yıldızının kırmızı süper dev bir yıldız tarafından yutulmasıyla oluştuğu düşünülen teorik yıldız tipi.

Tip 1 Uygarlık: Bulunduğu gezegenin enerjisini kullanan uygarlık. Örn: İnsan

Tip 2 Uygarlık: Bir yıldızın enerjisini kullanabilen uygarlık.

Tip 3 Uygarlık: Bulunduğu galaksinin her şeyini kullanabilen uygarlık.

Ton 618: Evrendeki en büyük kuasar.

Troposfer: Dünya’daki hava olaylarının gerçekleştiği atmosfer katmanı.

Tully-Fisher İlişkisi: Dönme hızı ve toplam parlaklıklarına dayanarak, spiral galaksilere olan uzaklığı belirlemek için kullanılan teknik.

Alfabeye Geri Dön!

U

Umbra: Bir cismin, diğer cismin üzerine tam gölge düşürdüğü bölge.

Uranüs: Güneş Sistemi’nin en soğuk gezegeni.

Uzay: Sonsuz olduğu düşülen, milyarlarca gök cismini barındıran alan vakumlu alan.

Uzaylı: Dünya dışı yaşam formu.

Uzay istasyonu: Uzaya yerleştirilmiş ve astronotların çalışmalarını gerçekleştirdiği, araştırma ve gözlem yapmak için kullanılan bir uzay aracı.

Uzay mekiği: Uzaya astronot ve yük taşımak için kullanılan tekrar kullanılabilir bir uzay aracı.

Uzay teleskobu: Uzaydaki olayları veya ışınları gözlemek için kullanılan uzay gereci.

Uydu: 1. Gezegenlerin çevresinde dönen gök cisimleri. 2. Yörüngede dolanarak bilgi sağlayan uzay araçları.

Alfabeye Geri Dön!

Ü

Üçlü Yıldız Sistemi: Birbirinin etrafında dönen iki yıldızın etrafında dönen üçüncü bir yıldızla oluşan sistem.

Alfabeye Geri Dön!

V

Vakum Bozunması: Evrenin vakum durumundan daha düşük enerjili vakum durumuna geçiş teorisi.

Vampir Yıldız: Komşu yıldızından hidrojen ve plazma çeken yıldız.

Van Allen kuşağı: Gezegenlerde manyetizma sonucu ortaya çıkan, yıldızlardan yayılan zararlı ışınları engelleyen kalkan tabaka.

Varsayımsal Gezegenler: Teorik olarak ortaya atılan ve çoğunun varlığı kanıtlanmamış gezegenler.

Venüs: Güneş Sistemi’nin en sıcak gezegen.

Alfabeye Geri Dön!

Y

Yarı Gölgeli Ay Tutulması: Ay yüzeyine soluk bir gölge düşer ve tutulmayı gözlemlemek zordur.

Yaşanabilir Bölge: Gezegenin bulunduğu yörüngenin yıldıza olan uzaklığına göre yaşamı destekleme ihtimali olan dönüş bölgesi.

Yer Çekimi: Gezegenin üzerindeki cisimlere uyguladığı çekim ivmesi.

Yerkes Tayf Sınıflandırması: Yıldızların parlaklıklarına göre sınıflandıran sistem.

Yığılma Diski (Accretion disk): Büyük bir cisim etrafında yörüngesel olarak dağılmış malzeme tarafından oluşturulmuş yapı. 

Yıldız: Kendi ışığını yayan, genellikle hidrojen ve helyum gibi elementlerin nükleer reaksiyonları ile enerji üreten gök cismi.

Yıldız titreşimleri: Yıldızlardan gelen ışığın Dünya atmosferinden geçerken titremesi.

Yıldız patlama galaksisi: Yüksek miktarda yıldız oluşturan galaksilere denir. Bu galaksiler çoğunlukla başka bir galaksiyle birleşme ya da çarpışma gerçekleştirecektir.

Yörünge: Bir gök cisminin hareketi boyunca uzayda çizdiği yol.

Yüksek Basınç: Havadaki gaz yoğunluğunun daha fazla olması.

Alfabeye Geri Dön!

Z

Zodyak: Burçlar kuşağı.

Alfabeye Geri Dön!

W

Wow Sinyali: 1977’de yakalanan ve kaynağı bilinmeyen radyo sinyali.

Alfabeye Geri Dön!

Galaksi Gezgini olarak her gün yeni uzay terimleri öğrenmeye devam ettiğim için bu sözlüğü sizin için sıklıkla geliştirmeye devam ediyorum!

bottom of page