top of page

Gezegenler Nelerdir, Nasıl Oluşur, Türleri ve Daha Fazlası

Gezegen nedir? Oluşumları nasıl gerçekleşir ve bu süreç içerisinde neler yaşanır? Ayrıca gezegenlerin türleri veya spesifik özellikleri var mı? Gözlemlenebilir Evren’de kaç tane gezegen var? Bir gezegenin yaşanabilir olmasını sağlayan koşullar neler? Bu soruları cevaplamak için Galaksi Gezgini burada!


İçindekiler


Gezegenler Nelerdir?

Uçsuz bucaksız evrenin dört bir yanında “havada asılı” duran, kat trilyonlarca sayıda, herhangi bir organizma yaşamına uygun veya uygun olmayan çevre koşullarına sahip yuvarlak astronomik cisimlere gezegen denir. Gezegenlerin yuvarlak olmasının sebebi kütle çekim kuvveti nedeniyledir.


Gezegenlerin Özellikleri

  • Kendilerini küresel bir şekle sokmaya yetecek kadar yerçekimine sahip ve büyük olmalılar.

  • Yörüngesinin yakınındaki benzer büyüklükteki diğer cisimleri yerçekiminden arındıracak kadar büyük olmalılar.

  • Çoğunlukla bir yıldızın veya merkezin yörüngesinde sabit olarak dönerler.

  • Genellikle kendi etraflarında da dönerler.

  • Yıldız veya diğer gök cisimleri gibi ışık vermezler.

  • Değişen eksen eğiklikleri bulunur.

  • Genellikle bir atmosferleri vardır.

  • Bazılarının manyetosferi bulunur.

  • Toz, buz ve kayaçlardan oluşmuş halkaları olabilir.

  • Uyduları olabilir.


Gezegenler Nasıl Oluştu?

Yıldızların etrafında halka oluşturan, insan saçından daha küçük boyuttaki gaz ve toz tanelerinin etkileşimleri sayesinde gezegenler oluşur. Bu halkaya ön gezegen diski denir. Ancak etkileşimleri tetikleyen gazlar değil, küçük taş parçalarıdır. Diskte dönen taş parçaları yan yana geçerken aralarındaki gazlar kıvrılarak birbirleriyle etkileşir. Ortaya çıkan akım, kaya parçalarının birleşmelerine sebep olur. Oluşan kaya veya buz parçası dönmeye devam ederken çevresindeki gaz, toz ve kaya parçalarını kendi bünyesine katar ve oluşacak gezegenin temeli atılır.


Oluşan merkez artık yörüngesindeki bütün gaz, toz ve kaya parçacıklarını kendisine çekmeye ve toplamaya başlar. Ayrıca diskteki diğer merkezler birbirlerine yapışadabilir. Zamanla birleşmeler gerçekleşir ve on binlerce milyon yıl sonra gezegen oluşumu tamamlanır. Güneş sistemindeki gezegenler de böyle oluşmuştur.


Gezegen Oluşumunu Etkileyen Faktör

Gaz diskinin yıldıza olan uzaklığı, oluşacak gezegeni etkileyen en önemli faktördür. Eğer gazların döndüğü yörünge uzaktaysa su parçacıkları donabilir ve üzerine tozlar yapışan küçük buz parçaları oluşur. Ayrıca ortam soğuk olduğu için çevredeki gazlar birbirine çekilir ve bu gaz grupları dolaşan buz parçalarına tutunur veya gezegenin merkezine çekilir. Sonuç olarak Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün gibi gazsal gezegenler ortaya çıkar.


Önceki senaryonun zincirlemesi olarak, oluşan gazsal gezegenler yörüngesindeki çoğu gazı ve gök cisimlerini kendine katmaya devam eder. Bunun sonucunda yıldıza daha yakın yörüngede, yani iç yörüngede gazlardan çok kaya parçaları birbirleriyle etkileşime girerek bir merkez yaratırlar. Giderek büyüyen bu tür merkezlerin sonucuna da karasal gezegenler denir.


Güneş Sistemi’nde Oluşan İlk Gezegen ve Oluşum Sıralaması

Güneş Sistemi’ndeki oluşma yarışını ilk tamamlayan gezegen Jüpiter’dir. İkincilik ise Satürn’dedir. Gaz gezegenleri oldukları için daha sonra Uranüs ve Neptün’ün oluştuğu düşünülür. En son olarak daha sıcak ve iç yörüngedeki karasal gezegenler; Merkür, Venüs, Mars ve Dünya’nın oluştuğu bilinir. Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin oluşum sırası hakkında kesin bir bilgi yok.


Gezegenler Hangi Gök Cisminin Etrafında Dolanırlar?

Gezegenler, bulundukları sistemin merkez noktasının etrafında dolanırlar. Bu merkez noktası bir yıldız, kara delik veya bir pulsar olabilir. Öte yandan bazı gezegenler hiçbir şeyin etrafında dönmez ve “serseri gezegen” lakabını alır.


Evrende Kaç Gezegen Var?

İsveçli Astrofizikçi Erik Zackrisson, Büyük Patlama sonrası evrenin gelişimini simüle eden bir bilgisayar kullanarak evrende ortalama 700 kentilyon (700,000,000,000,000,000,000) tane gezegen olduğunu buldu.

Büyüleyici bir uzay manzarasında, renkli ve atmosferiyle göz kamaştıran bir gezegen görünüyor. Bu göz alıcı gezegen, evrenin derinliklerindeki gizemleri ve güzellikleri gözler önüne seriyor. Uzayın büyüleyici keşiflerinden biri.

Klasik Gezegen Türleri


Evrende çeşit çeşit gezegen türleri var ve hepsinin biz insanlar gibi türlü türlü ayırt edici özellikleri var. Bir gezegenin yapısı; büyüklüğü, kütlesi, yüzeysel ve içsel özellikleri, kütleçekimi, yörüngesi, halkası veya halkasızlığı, hepsi bir gezegenin türü hakkında bilgi edinmemize yardımcı olur. İkişer ana ve yan gezegen türü bulunur: Karasal ve Gazsal, Dünya benzeri ve Varsayımsal.


Karasal Gezegenler

Karasal gezegenler, kayasal yüzeylere sahip olan gezegenlere denir. Halkaları olmaz çünkü yıldıza yakın bir yörüngede döndükleri için donmuş buz tozları erir. Ancak manyetik alanları sayesinde sıkışmış radasyon kuşakları, diğer adıyla Van Allen kuşakları bulunur. Van Allen kuşağı, gezegeni yıldızlardan yayılan zararlı ışınlara karşı bir kalkan görevi görür.


Gazsal Gezegenler

Aynı zamanda Jovian gezegenleri olarak da bilinen gaz devlerine en güzel örnek Jüpiter, Uranüs ve Neptün’dür. Yapılarında çoğunlukla hidrojen, biraz helyum, eser gazlar ve buzlar bulunur. Çekirdekleri küçük ve katıdır ancak çoğunluğu gazdan oluşmuştur. Manyetik alanları, halkaları ve çok sayıda uyduları bulunur.


Dünya Benzerleri

Anlaşılacağı Dünya benzeri gezegenler; yıldızın çevresindeki yaşanılabilir bölgede dönen, büyüklüğü, yüzeyi ve atmosferi Dünya’ya benzeyen, sıvı suyu destekleyebilen gezegenelere denir. Teorik olarak bu tür gezegenlerde hayat olması yüksek ancak uzay-zaman nedeniyle kanıtlanamaz. Örneğin, bu tür gezegenlerin birinde yaşam formu tip 2 uygarlık seviyesine çıksa bile bunu gözlemleyebilmemiz çok olası değil.


Örneğin Dünya’ya en çok benzeyen gezegen olan Kepler-452b, bizden 1.402 ışık yılı uzaklıkta. Bu gezegene yapacağımız gözlemler 1402 yıl (511.730 Dünya günü) geriden gelecek anlamına gelir. Şu an o gezegen çoktan yok olmuş olabilir veya üzerindeki canlılar nükleer bir savaşta olabilir. Kim bilir?


Varsayımsal Gezegenler

İsimden de anlaşılacağı üzere varsayımsal gezegenler, varlıklarının tahmin edildiği, bazılarının gerçek, bazılarının gerçek olmadığı ortaya çıkan gök cisimleridir. Bu kategori diğer gezegen türlerine göre daha karmaşıktır çünkü teorilerden ve yanlışlıklardan ibaretlerdir. Örneğin Neptün keşfedilene kadar bir varsyımsal gezegendi ama gerçek olduğu kanıtladı. Öte yandan var olmayan gezegen keşifleri, meteorların gezegen olarak etikelenmesi geçmişte yaşandığı için bu kategori oluştu.


Kütlelerine Göre Gezegen Türleri

Bazı gezegenlerin dıştan görünümleri benzer olabilir ama kütleleri aynı olmaz. Örneğin Dünya’dan daha küçük bir gezegen düşünün ama yoğunluğu daha fazla olabilir. Bu durum tamamen gezegeni oluşturan faktörlerle ilgilidir. Kısaca kütlelerine göre gezegen türleri:

  • Gaz Devleri

  • Buz Devleri

  • Küçük Neptünler

  • Süper Dünyalar

  • Küçük Dünyalar

  • Süper Jüpiterler


Gaz Devleri

Hidrojen ve helyumdan oluşan büyük gezegenlerdir. Gaz devlerine “başarısız yıldızlar” da denilir çünkü yıldızlarla aynı temel bileşenleri içerirler. Başarısızlıkları, Güneş'e ve diğer yıldızların çoğuna güç veren enerji kaynağı olan hidrojenin helyuma dönüşmesi için gerekli iç basınç ve sıcaklığa sahip olacak kadar büyük olmamalarından geliyor. Güneş Sistemi’ndeki iki gaz devi bulunur: Jüpiter ve Satürn.


Buz Devleri

Buz devleri; oksijen, karbon, nitrojen ve sülfür gibi hidrojen ve helyumdan daha ağır elementlerden oluşan dev gezegenlerdir. Kütleleri ortalama 14 ila 17 Dünya kadardır.


Güneş Sistemi'nde iki buz devi vardır: Uranüs ve Neptün. Ancak şu an bu iki gezegenin yapısında çoğunlukla gaz ve sıvı vardır, peki neden buz devi kategorisindeler? Çünkü bu gezegenleri oluşturan bileşikler, oluşumları sırasında ya doğrudan buz şeklinde ya da su buzu içinde hapsolmuş olarak katıydılar.


Küçük Neptünler

Küçük neptünler ayrıca gaz cüceleri veya geçiş gezegeni olarak da bilinir. Neptün'den daha az kütleli, derin buz, kaya veya sıvı okyanus katmanlarına sahip kalın bir hidrojen-helyum atmosferine sahip Neptün'e benzeyen gezegenlerdir.


Süper Dünyalar

Süper Dünya kategorisi, sadece gezegenin boyutunu ve kütlesini tanımlamak için kullanılır. Dünya benzeri ve daha büyük bir gezegen olduğu için süper dünya denmez. Süper dünyalar, çap olarak Dünya’dan (12,742 km) büyük ve kütle olarak Dünya’dan (5.972 × 10^24 kg) fazla olan gezegenlerdir. Genellikle Dünya’nın iki katı büyüklüğünde sahip olabilirler ancak buz devlerinden daha fazla kütleye sahip olamazlar.


Süper dünyalar; Gaz, kaya veya ikisinin karışımı bir yapıya sahip olabilirler. Güneş Sistemi’mizde bulunmazlar ancak evrende çok rastlanan bir gezegen türüdür.


Küçük Dünyalar

Merkür’ü ve Mars’ı da içine alan bu grup, Dünya ve Venüs’ten daha küçük kütlelere sahip gezegenleri tanımlar. Bu gezegenleri bulmak zordur çünkü boyutları küçüktür ve uzaya yaydıkları enerji azdır.


Süper Jüpiterler

Süper Jüpiterler, Jüpiter’in kütlesinden (317.8 Dünya) daha fazla olan ve kahverengi cüce olmanın sınırındaki gezegenlere denir. Boyutları Jüpiter’le aynı olabilir ancak 80 Jüpiter’e eş değer kütleleri bulunabilir. Fazla yoğunluk gezegeni sıkıştırır ve büyümesini engel olur.


Yörüngesine Göre Gezegen Türleri

Gezegenlerin çeşitli döngüleri bulunur ve buna göre de ayrılabilirler. Dünya’nın ve diğer yedi gezegenin ahenk içinde Güneş’in etrafında dönmeleri bizi bütün gezegenlerin böyle bir yörüngesi olacağı kanısına sokmamalı. Yörünge dönüşlerine göre gezegen türleri:

  • İki Yıldızlı Gezegenler

  • İkili Gezegenler

  • Eksantrik Jüpiterler

  • İç ve Dış Gezegenler

  • Goldilocks Gezegenleri

  • Sıcak Neptünler

  • Alt ve Üst Küme Gezegenleri

  • Atarca (Pulsar) Gezegenleri

  • Serseri Gezegenler


Pulsar gezegenleri, evrende çok nadir bulunan ve pulsarların etrafında dönen gezegenlerdir.

İki Yıldızlı Gezegenler

Bir çift yıldız birbirini etrafında dönerken onların etrafında dönen gezegenlere iki yıldızlı gezegen denir. Kanıt olarak Messier 4’te bulunan PSR B1620-26, birbirini kovalayan bir milisaniye pulsarı ve beyaz cüce etrafında dönüyor. Bir başka örnek ise HD 202206 sistemindeki gaz devinin Güneş’e benzeyen bir yıldız ve kahverengi cücenin etrafında dönmesi.


İkili Gezegenler

İkili veya çift gezegenler, çevrelerinde döndükleri merkezin yörüngesini paylaşan ve aynı zamanda birbirleri etrafında dönen muhtaç gezegenlere denir. Muhtaç olmalarının sebebi yörüngelerinde kalmaları için birbirlerinin kütleçekimlerine ihtiyaç duymaları. Bunun için aynı zamanda iki gezegenin kütlesi 1’e, yani eşite yakın olmalı, yoksa biri diğerinin uydusu olur.


Eksantrik Jüpiterler

Eksantrik Jüpiter, yıldızının çevresinde tam daire değil de elips şekilde dönen gaz devlerine denir. Bu tür gezegenler, Dünya gibi iç gezegenleri devasa kütleleri ile yörünge dışına itebilir. Örnek olarak, Güneş Sistemi’ndeki HD-96167b bir eksantrik jüpiter.


İç ve Dış Gezegenler

Bu iki kategori Güneş Sistemi’ndeki gezegenler için kullanılır. Güneş’e yakın olan ve karasal yapıdaki Merkür, Venüs, Dünya ve Mars, iç gezegen olarak kabul edilir. Dış gezegenler ise Güneş’e uzak olan Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün için kullanılan kategoridir.


Goldilocks Gezegenleri

Goldilocks gezegenleri, iç gezegenlere benzer ama spesifik olarak çevresinde döndüğü yıldızın uzaklığına göre yaşanabilir bölge koşulu sağlayan gezegenleridir. Buna örnek olarak Dünya hem iç hem de bir goldilocks gezegenidir.


Sıcak Neptünler

Sıcak neptünler, Neptün veya Uranüs’e benzer kütleye sahip gezegenlerin Dünya’nın Güneş’e yörüngesinden daha yakın mesafesinde dönen gezegenlerdir. Yıldızlarına yakın oldukları için astronomik geçiş odaklı gözlemlerle kolayca bulunabilirler.


Aşırı Sıcak Neptün: Neptün’ün iki katı kütlesine rağmen yıldızının çok yakınında dönen LTT-9779b’nin bir tam yörüngesi 0.8 Dünya günü sürüyor ve ortalama sıcaklığı 5171,85°C.


Alt ve Üst Küme Gezegenleri

İç ve dış gezegenlere benzer bir şekilde, Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin konumu alt-üst ilişkisi oluşturur. Bir gezegenin yörüngesi, başka bir gezegenin yörüngesinin uzağında kalıyorsa o gezegen yıldıza yakın gezegene göre üst küme, diğer gezegen alt küme olur. Daha basit bir şekilde, Dünya, Merkür’e göre üst kümede ama Mars için alt kümede olur.


Atarca (Pulsar) Gezegenleri

Pulsar’ları merkez alarak çevresinde dönen gezegenlere pulsar gezegenleri denir. Evrende rastlanması çok ender olan bu gezegenlerden sadece 6 tane keşfedilmiştir. Pulsarlar, Güneş’in 8-25 katı kütleli yıldızların patlama ile meydana geldiği için yıkıcı bir güç aracılığıyla oluşurlar. Bu yıldızların gezegenleri genellikle patlamadan kurtulamazlar, kurtulsalar bile artık bir merkezleri olmadığı için sistemden ayrılırlar.


Serseri Gezegenler

Serseri gezegenler, herhangi bir yıldıza veya merkeze bağlı olmayıp evrende dolaşan gezegenlere denir. Bu gezegenler, oluştukları gezegenden ayrılmış veya bir sistem dışında oluşmuş olabilir.


Yapısına Göre Gezegenler

Gezegenler, ayrıca oluşum yapılarına ve yüzeyleri göre de kategorize edilir. Interstellar'ı veya Dune'u izlemiş olanlar bu konuda az çok bir fikre sahiptir. Ama bir gezegenin su ya da çöl yüzeyine olması bizim tek kriterimiz değil, bundan fazlası var. Yapılarına göre gezegenlerin ayrımı:

  • Chthonian Gezegenleri

  • Karbon Gezegenleri

  • Çekirdeksiz Gezegenler

  • Çöl Gezegenleri

  • Helyum Gezegenleri

  • Hiyanus Gezegenleri

  • Buz Gezegenleri

  • Demir Gezegenleri

  • Lav Gezegenleri

  • Su Gezegenleri

  • Sıcak Jüpiterler

  • Protogezegenler

  • Silikat Gezegenleri


Galaksimizde dönen ve farklı renkler, şekiller ve gizemlerle dolu olan bu muhteşem gezegenler, evrenin sonsuzluğunu ve çeşitliliğini yansıtıyorlar. Her biri kendi benzersiz özelliklere sahip, gezegenlerin çekici görüntüleri, evrenin sırlarını ve büyüsünü keşfetme arzumuzu körüklüyor. Işık yılı uzaklıklarda parlayan bu göksel cisimler, bilim insanlarının ve meraklıların gözlerini gökyüzüne çevirmelerine ilham veriyorlar.

Chthonian Gezegenleri

Chthonian gezegenleri, hidrodinamik kaçış denilen, bir gaz devinin hidrojen ve helyum atmosferinden arınması sonucunda oluşur. Bu olayı tetikleyen şey gezegenin yıldıza olan yakınlığıdır. Geriye kalan kayalık veya metalik çekirdek, karasal gezegenleri anımsatır.


Karbon Gezegenleri

Karbon gezegenleri, teorik olarak oksijenden çok karbon bulunduran gezegenlere denir. 2005'te Marc Kuchner ve Sara Seager, karbon gezegen terimini ortaya attı. Önceki yıllarda yapılan araştırmalar, bunun mümkün olabileceğini de gösteriyor. 2020'de yakındaki Güneş'e benzer 249 yıldızların %12'sinde karbon-oksijen oranının 0.65 olduğu bulundu. 55 Cancri e'nin oranları ise 0.78 çıktı. Bulgular, karbon gezegenlerin varlığının mümkün olduğunu işaret ediyor.


Çekirdeksiz Gezegenler

Çekirdeksiz gezegenler, teorik olarak bir çekirdeği olmayan ve devasa kayalık katmanı olan gezegenlerdir. Bu gezegenler uzayın daha soğuk ve yıldızlardan uzak bölgelerde oluşurlar.


Sara Seager'ın 2008'de yayımladığı makaleye göre çekirdeksiz gezegenler iki şekilde oluşur:


İlk hipotezde bir gezegen, tüm metalik demirin silikat mineral kristallerine bağlandığı oksitlenmiş su açısından zengin malzemeden oluşur. Bu tür gezegenler, merkezi yıldızdan daha soğuk bölgelerde oluşabilir.


İkinci hipotez, gezegen hem su açısından zengin hem de demir metali açısından zengin malzemeden oluşur. Metal demir, çekirdek oluşmadan önce demir oksit oluşturmak ve hidrojeni serbest bırakmak için su ile reaksiyona girer. Demir damlacıklarının yeterince iyi karıştırılması ve küçük olması, demirin bir çekirdek oluşturamayan mantoda oksitlenmesi ve sıkışmasına neden olur. Bu sebeple oluşan yapının bir çekirdeği olmaz.


Çöl Gezegenleri

Kuru, kurak veya kumul gezegen olarak da bilinirler. Dünya'nın sıcak çöllerine benzer bir yüzey kıvamına sahip bir tür karasal gezegendir. Mars, Güneş Sistemi’ndeki tek çöl gezegeni örneğidir. Şaşırtıcı olan, yapılan çalışmaların çöl gezegenlerinin su gezegenlerine daha geniş bir yaşanılabilir bölge potansiyelinde olması.


Helyum Gezegenleri

Helyum gezegeni, helyum ağırlıklı atmosfere sahip gezegenlere denir. Bu durum Jüpiter ve Satürn’ün aksine, bu gezegenlerin atmosferleri esas olarak hidrojenden oluşur ve helyum sadece ikincil bir bileşendir.


Bir helyum gezegeninin oluşması için yıldıza yakın yörüngede dönmesi ve hidrojen buharlaşması olması lazım. Yıldız bu olayda bir filtre görevi görerek gezegendeki daha hafif gazları buharlaştırarak ağır gazlardan uzaklaştırır ve hidrojeni tüketir. Zamanla gezegende büyük oranda helyum kalır. Bu tür olaylara atmosferik kaçış denir.


Hiyanus Gezegenleri

Hiyanus gezegenleri, hidrojen atmosferli, sıcak ve suyla kaplı bir varsayımsal gezegendir. Okyanus gezegenleri olarak da bilinirler. Bu tür gezegenlerin kırmızı cüce yıldızların etrafında yaygın olduğu düşünülmekte. Ayrıca bir nevi su gezegeni oldukları için dünya dışı yaşam konusunda bilim insanlarınca merak uyandırırlar.


Buz Gezegenleri

Su, amonyak ve metan gibi uçucu maddelerden oluşan buzlu bir kriyosfere (yüzeye) sahip bir gezegenlerdir. Birçok buz gezegeninde muhtemelen iç ısı veya yakındaki başka bir cisimden gelen gelgit kuvvetleriyle ısınan yeraltı okyanusları vardır. Eğer gezegenin yaşam koşulları uygunsa yüzey altı suyu balıklar, planktonlar ve mikroorganizmalar da dahil olmak üzere yaşam barındırma ihtimalleri vardır. Ancak insan gibi canlılar için bu tür bir gezegende yaşamak mümkün değil.


Demir Gezegenleri

Bilim kurgularda “Gülle” olarak bahsedilen demir gezegenleri, demir açısından zengin bir çekirdekten oluşan ve mantosu çok az olan ya da hiç olmayan bir gezegen türüdür. Demir zengini gezegenler karşılaştırılabilir kütledeki diğer gezegen türlerinden daha küçük ve yoğundur. Bu tür gezegenler oluştuktan sonra hızla soğudukları için levha tektoniğine veya güçlü manyetik alana sahip olmazlar.


Lav Gezegenleri

Lav gezegenleri, yüzeyi çoğunlukla veya tamamen erimiş lavla kaplı bir tür karasal gezegendir. Bu gezegenler, oluşumundan yakın zaman sonra bir çarpışma yaşamış veya yıldızına çok yakın olduğu için yoğun ışınım ve gelgit kuvvetlerine maruz kalmış olabilir.


Su Gezegenleri

Pantalasik gezegen, deniz dünyası, su dünyası veya su gezegeni, hidrosferinin bir parçası olarak okyanuslar şeklinde, ya yüzeyin altında ya da yüzeyde önemli miktarda su içeren bir gezegen türüdür. Son zamanlarda sıvı su bulundurabilecek koşulları sağlayan gezegenler bulunsa da bir kesinlik yoktur. Bunun nedeni, şu an kullandığımız teknolojinin gezegenlerin direkt yüzeylerini gözlemleyememesi. Atmosferdeki su buharı ile tahminler yapılmaktadır.


Sıcak Jüpiterler

Sıcak jüpiterler, Jüpiter benzeri gaz devleridir ama yörüngelerine göre yıldızlarına yakın bir yörüngede döndükleri için çok sıcaktırlar. Bu tür gezegenleri kütleleri 0.36 ila 11.8 Jüpiter kadar olabilir. Bir tam yörüngeleri ise 1.3 ila 111 Dünya günü kadar kısa olabilir. Gün tarafı sıcaklıkları ortalama 2.427°C, gece tarafları 2,300°C olur. Genellikle çoğunun dönerken aynı yüzü yıldıza bakar, yani kütleçekim kilitleri bulunur.


Protogezegenler

Ön gezegenler olarak da bilinen protogezegenler teknik olarak bir gezegen değil, gezegenlerin embryolarıdır.

Yıldızların çevresinde dönen gaz, toz ve küçük kayaçların olduğu yörüngede protogezegenler oluşur. Bu disk bir yıldızın çevresinde döner ve konumuna göre soğuk veya sıcak olur. Ön gezegen diskini rahim, gezegenleri de çocuk olarak düşünebilirsiniz. Burada gazlar ve kayaçlar etkileşime girerek birleşir ve küçük yapılar oluşturur. İşte bu birleşmenin başlangıcındaki yapılara protogezegen denir.


Silikat Gezegenleri

Silikat gezegenler; Venüs, Dünya ve Merkür gibi silikat temelli kayacıl kabukları bulunan ve metalik çekirdekleri olan gezegenlere denir.


Evrenimizdeki “En” Gezegenler

Şimdi evrenimizdeki en küçük, uzak veya büyük gezegenler hangileri onlara geçelim. Yalnız hazırlıklı olun çünkü bu veriler Dünya gezegenimize kıyasla biraz dudak uçuklatıcı!


Evrenin En Büyük Gezegeni Hangisi?

evrendeki en büyük gezegen

ROXs-42Bb, 357.440 km çapı ile evrendeki en büyük gezegen ve bir gaz devi. Bir karşılaştırma yapacak olursak, çap olarak Jüpiter'den (142.800 km) 2,5 kat, Dünya'dan (12.742 km) 28 kat daha büyüktür.


Keşif tarihi: 2013


Evrendeki En Küçük Gezegen Hangisi?

evrendeki en küçük gezegen

Kepler-37b, evrendeki en küçük gezegendir. Çapı 3.860 km ile Ay'dan biraz daha büyük, Merkür'den biraz daha küçüktür. Dünya'nın ise %30'u kadar büyüktür.


Keşif tarihi: 2013


Evrendeki En Soğuk Gezegen Hangisi?

evrendeki en soğuk gezegen

Evrendeki en soğuk gezegen Güneş Sistemi’mizdeki Uranüs, -224°C sıcaklığı ile diğer bütün gezegenlerin eline “buz dökmüştür”. Uranüs’ün bu kadar soğuk olmasının sebebi, milyarlarca yıl önce büyük bir darbe alması ve bunun etkisiyle çekirdeğindeki enerjiyi kaybetmesinden geliyor. Güneş’e uzak olması (7. sırada) soğuk olmasında kısmen rol oynar.


Evrendeki En Sıcak Gezegen Hangisi?

evrenin en sıcak gezegeni

Kelt-9b, 4.300°C sıcaklığı ile evrendeki en sıcak gezegendir ve aşırı sıcak bir Jüpiter’dir. Boyut olarak Jüpiter’in 2.8 katı olsa da yoğunluk olarak yarısı kadardır. Bunun nedeni, yıldızına yakın bir yörüngede dönmesi sebebiyle atmosferik kaçış yaşamasından kaynaklı.


Keşif tarihi: 2017


Evrendeki En Garip Gezegen Hangisi?

evrenin en garip gezegeni

Halkalar konusunu biraz abartmış ve steroid almış bir Satürn düşünün. Evet, süper satürn J1407b, evrendeki en garip gezegenlerden biri. J1407b’nin 123 milyon km çapındaki toplam 30’dan fazla halkası bulunur. Satürn’ün çapı 270 bin km halkasından 200 kat daha büyüktür.


Keşif tarihi: 2012


Evrendeki En Eski Gezegen Hangisi?

evrenin en eski gezegeni

PSR B12620-26 b, yaklaşık 13 milyar yıllık tahmini yaşıyla evrenin bilinen en eski gezegenidir. Keşfedilen en eski gezegen olmasının yanı sıra, PSR B12620-26 b şimdiye kadar onaylanan ilk dairesel gezegen unvanını da taşıyor.


Keşif tarihi: 1993


Evrendeki En Genç Gezegen

evrenin en genç gezegeni

V830 Tauri b, iki milyon yaşı ile evrendeki en genç gezegen olarak kabul ediliyor. Ne kadar genç olduğunu daha iyi anlamanız için, Dünya'nın yaşı 4,5, Güneş'in ise 4,6 milyar yıldır.


Keşif tarihi: 2016


Evrendeki En Uzak Gezegen Hangisi?

Dünya'ya en uzak gezegenler: SWEEPS-11b (solda) ve SWEEPS-4b (sağda)


Dünya’dan 27.710 ışık yılı uzaklıktaki SWEEPS-11b ve SWEEPS-4b, insanlar için evrendeki en uzak gezegenlerdir. 2006 yılında Sagittarius Window Eclipsing Extrasolar Planet Search (SWEEPS - Sagittarius Evinde Tutulan Güneş Dışı Gezegen Araştırması) programı ile geçiş gözlemi yapılarak bulunmuşlardır.


Keşif tarihi: 2006


Gördüğünüz gibi, gezegenler nelerdir sorusu aslında pek çok konuya kapı aralıyor. Evrende hala keşfedilmeyi bekleyen sayısız küreler bulunuyor ama elbette hepsini keşfedecek ne zamanımız ne de teknolojimiz yok. Siz de keşif yaparken dikkat edin, gazsal gezegenler kapmasın! Galaksi Gezgini olarak sizlere bir şeyler öğretebildiysem ne mutlu bana. Bir sonraki blogumda görüşmek üzere!

bottom of page